Çocuğum bir şeyi yanlış yaptığında, ona olumlu pekiştirme verirsem, onu teşvik etmez miyim?

Size blog gönderileri dizini ve eğitimci ve dil bilimci Helen Doron’dan eğitim alma fırsatı verdiğimizden dolayı memnunuz. Helen 30 yıldır çocuklara İngilizce öğretiyor. Helen Doron Eğitim Grubunun kurucusu ve CEOsudur ve İngilizce matematik fitness ve bebek gelişimini özgün ve devrim niteliğinde öğrenme materyalleriyle öğreten eşsiz bir metodoloji yarattı.
Haftanın sorusu: Çocuğum bir şeyi yanlış yaptığında, ona olumlu pekiştirme verirsem, onu teşvik etmez miyim?
Helen cevaplıyor:
Çocuklukta gelişen öz saygı hayat boyu sürebilir
Neyi “yanlış” olarak söylediğinize göre değişir. Her şeyden önce, olumlu pekiştirme birisinin “aferin” veya “güzel yapmışsın” veya “yaptığın şey hoşuma gitti” demesidir. Olumlu pekiştirme yetişkin veya çocuk herkese iyi bir his verir, özgüveni artırır, çocuğun öz saygısının şekillenmesine yardımcı olur. Bir çocuk çok eleştirel bir ev ortamında yetiştiğinde, bu eleştirisellik, çocukların büyük çoğunluğunun öz saygısında hasara neden olur. Ve bu hayatları içindir. Onların öz güvenine bu hamle hayatları boyunca veya kişisel gelişim kitapları satın alabilecek veya psikoloğa gidebilecek zaman gelene kadar onlarla birlikte olacaktır. Bütün bunlara rağmen, onların beğenilmiş olduklarını hissedecekleri pozitif bir atmosferde yetiştirilmiş olmaları kadar iyi bir imaj yaratmak fazlasıyla zordur. İnsanlar beğenilmiş olduğunu hissetmiyorsa, kişiliklerini, kimliklerini veya etkileşime girme yollarını gizlemek zorunda hissederler. Araştırma, insanların yeterince iyi hissetmediğinde, böyle hissettikleri için beklenin altında başarı göstereceğini gösteriyor.
Çocukların çok küçük bir kısmı, içlerindeki onları bir şekilde ileriye sürükleyen güçten dolayı her şeye rağmen ilerleme gösterir. Fakat bu aşırı derecede nadir görülen bir durumdur. Çocuk küçük yaştaki bir çocuğun beğenilmesi önemlidir. Aslında beğenilmiş olmak hepimiz için önemlidir. Bir yetişkin olarak siz, evde şarkı söyleyerek yürüyorsanız ve birisi size “Hey sessiz ol! Kendi sesini hiç duydun mu?” derse, muhtemelen bir daha şarkı söylemezsiniz, çünkü birisi size bir şeyi kötü yaptığınızı ve onu beğenmediğini söyledi. Veya, bunun aksine; siz evde şarkı söylerken birisi size eşlik edip, “Ne kadar güzel sesiniz var” dese, “Evet bunu gerçekten iyi yapıyorum” diye kendi kendinize düşünürsünüz.
Çocuk küçükken yapılan olumlu pekiştirme
Bir çocuğa, beğendiğinizi gösterip ona “Harika!” dediğinizde, çocuğunuz onu onayladığınızı sesinizin tonundan anlar. Bir haftalık da olsa, bir aylık da olsa veya on yaşında da olsa, ççocuk beğeniye tepki verir.
İnsan Potansiyeline Ulaşma Enstitüsünden(IHAP) Dr Glenn Doman pekiştirmenin çocuklar üzerinde büyük bir etkisi olduğunu gördü. Dünyanın her yerinden aileler, çocuk beyninin gelişimindeki öncülük eden çalışması ve beyin hasarlı çocuklara yardım eden programları için IAHP’a geliyorlar. IAHP’ın uyguladığı en eski gelişimsel değerlendirme görevlerinden birisi, çocuğa yukarıdaki bir çubuğu tutturmaktı. Bazı aileler çocuğunu yukarıya kaldırıyor ve çocuk bir saniyeden az bir sürede çubuğu tutabiliyor. Aileler “Tatlım…canım” diyordu. Bu ifade, “Bu programa gelmek için yalvardık, borç aldık ve çaldık, yapabileceğin en iyi şey bu mu?” anlamına geliyor. Bunun aksine çocuklarını aynı çubuğa kadar yukarıda tutan aileler “Aferin! Bunu gerçekten çok iyi yaptın!” diyor. Bu ifade, “Bunu iyi yaptın! Beyni hasarlı bir çocuğun bu kadar uzun süre bunu tutabileceğine kim inanırdı ki, seni seviyoruz!” anlamına geliyor. Çocuk bu bilgiyi hafızasına alıyor ve kendi kendine “Tamam, çok iyi bunu bir daha yapacağım!” diye düşünüyor. Sonuçlar muazzam.
Yönlendirme Gücü
Olumlu pekiştirme normalde ailelerin çocuklarına verdikleri doğal bir tepkidir, fakat bu aslında ailelerin ve öğretmenlerin, yaşı ne olursa olsun çocukları iyi davranışlara teşvik etmek için veya çocukların dikkatini vermesini istediğiniz yöne çeviren bir hareket olarak kullandığı bir tekniktir. Yani, bir çocuk bir şeyi yanlış yaptığında biz ne yaparız? Mesela sınıflarımızdan birisinde, yanlışın iki anlamı vardır. Yanlış bir çocuğun başka bir çocuğu korkutması anlamına gelebilir. Bu zorbalık ve şiddettir. ve biz “Aferin” demeyiz, “Bu doğru bir davranış değildir ve bunu bir daha yapmanı kabul etmeyeceğiz” deriz, ardından doğru yolu gösterip, doğru davranışı açıklarız. Ardından çocuğa “Anladın mı?” diye sorarız çocuk “Evet” der ve ardından “Aferin!” diye tepki verip, olumlu davranışı teşvik ederiz. Bu an, olumlu pekiştirme sunduğunuz doğru davranış için beğeni olduğu andır. Aynı ilkeye ilişkin bir diğer örnekse: çocuğa bir fare resmi gösteriliyor, fakat çocuk buna “kedi” diyor. Öğretmen “O bir fare” demelidir. Ardın çocuk “fare” diye tepki verir ve öğretmen “Evet, o bir fare!” Aferin.” demelidir. Çocuk yanlışlıkla verdiği cevabı unutur, siz doğru cevabı teşvik edersiniz ve olumlu pekiştirme sunarsınız. Yanlış tepki, uygunsuz davranış veya yanlış cevap, onlara doğru yolu gösteriyoruz. Onlarla anlaşıyoruz, onlara tepki verdiklerinde aferin diyoruz ve doğru yoldan sapmamalarını sıklıkla hatırlatıyoruz.
Çocuklar ilk önce olumlu olanı duyar
Bir kaç yıl önce bir adamla oturuyordum, bana 2 yaşındaki bir çocukla olan etkileşimini anlattı. Açık bir ateş vardı ve çocuğa ona dokunmamasını söyledi. Böylece, çocuğun yaptığı ilk şey elini ateşe sokmak olmuş. Bana nedenini sordu. Çocukların “yapma” kelimesini duymadıklarını, onun yerine “dokun” kelimesini duyduklarını söyledim. Olumlunun yerine olumsuzu duyarlar. Yani, ona dokunma demek yerine “uzak dur” deyin.
Bunca yıllık İngilizce öğretimi bize Helen Doron İngilizce metodolojisinin etkililiğini gösterdi. Kendi öğretme yöntemimizle öz saygıyı inşa ettik. olumlu pekiştirme hayati önem taşır. Öğretmenlerimizi bunu yapmaları için eğitiyoruz. Öğretmen eğitiminin büyük bir kısmı bu tip pekiştirmeyi vermenin neden önemli olduğuna vurgu yapıyor ve öğretmenlere bunu sınıfta nasıl etkili yapacaklarını öğretiyor. Öğretmenler bir ortam ve metodolojinin başarısına katkı yapacak bir beklenti oluşturmayı öğreniyorlar.
Öğretmenlerimizi olumlu pekiştirmeyle eğitiyoruz. Bazen öğretmenler bu metodolojiyle öğretemeyebiliyorlar, olumlu pekiştirme onların temel doğasında olmayabiliyor veya onlar geçiş yapamayacakları eleştiriyi içeren başka bir öğretme şekline saplanıp kalabiliyorlar. Bunun yanı sıra, olumlu pekiştirme felsefesinin kendileri öğrendiğinde aile dinamiklerinin değiştiğini söyleyen öğretmenler, franchiselar ve master franchise verenler gördüm. Olumlu pekiştirme ilevsiz davranışları değiştirir. Birbirlerini eleştirmek yerine, aileler destekleyici oluyor ve çocuk, kardeşler ve ailenin tamamı güzel tepki veriyor. İnsanlar bu felsefeyi sınıftan alıp kendi yaşamlarına koyarak ailelerinin yaşam kalitesini geliştiriyorlar. Bugün, modern psikoloji negatifin yerine pozitife odaklanmıştır. Bu, olumlu pekiştirmedir, güncel trend olan davranışta olumlu düşünmedir. Kendi çocuklarımı yetiştirdiğimi hatırlıyorum. Üçüyle birden uçakla uzun yolculuklara çıkarken bile, bazen başka yerlerde gördüğünüz sahneleri hiç canlandırmadık, hiç bağırmadık ve hiç çığlık atmadık. Bir şekilde birlikte etkili çalıştık ve eminim ki bu dinamiğe katkı yapan şey olumlu pekiştirmeydi. Çocuklar kabul edilmiş hissetti, aile ilişkisini hissetti. Onlardan beklenen şeyin ne olduğunu biliyorlardı. bazen çocuklar onlardan ne beklendiğini bilmiyorlar, daima “Hayır” denildiğini duyuyorlar. Bu ailelerin farkında olması gereken bir şey.
Çocuklara olumlu olanı verin, bu aile hayatını değiştirebilen bir aile ortamı, tam bir aile etkinliği olsun.

Kategoriler: Blog.