Bu haftanın sorusu üçlü serinin ikincisidir ve 2-4 yaş arası çocukların ihtiyaçlarını karşılar: Ebeveynler erken yaşta dil öğrenme için nasıl bir temel atabilir ve 6 yaşına kadar olan çocuğun bir İngilizce kurumunda ne öğrendiğini nasıl değerlendirebilir?

Bu ilginç bir soru, çünkü bütün aileler İngilizce konuşmuyor fakat çocuklarının ne öğrendiğini bilmek isteyecekler. Çünkü 0-6 yaş geniş bir yeteneklilik izgesini kapsar, çok sayıda gelişimsel gruplandırmaya bakacağız. Önceki blogda ailelerin 0-2 yaşındaki çocukların erken yaşta öğrenmesi için nasıl temel atabileceği, nasıl İngilizce programı bulabileceği ve çocuklarının ne öğrendiğini nasıl değerlendireceği tartışıldı. Bu blogda, 2-4 yaş çocukların ailelerinin çocuğunun ne öğrendiğini nasıl tanımlayabileceğini tartışacağız.
Öğrenme temelini koruma
Çocuğunu İngilizce kursuna yazdıran 2-4 yaş çocukların aileleri başka bir dil öğrenmeye başlamanın en ideal erken yaşlarda olduğunu anladı. Bu aileler İngilizce dilinin güçlü olmasının çocuklarının gelecekleri için ne kadar önemli olduğunu da anladılar. Okul öncesi çocuklar için, bir çok İngilizce öğrenme seçeneği vardır ancak spesifik olarak küçük çocuklar için olan İngilizce programlarını araştırdığımızda, bu kursların etkili ve istikrarlı bir metodoloji kullanarak öğretmesi gerektiğini görüyoruz. Öğretmenler, bakıcılar ve ebeveynler çocuğun öğrenmesinde çok önemli bir rol oynuyor ve bu çocuklara öğrenmeye ihtiyacı olduğu güvenini kazandıran bu ilişkilerle olur. Bebeklerle olduğu gibi 0-2 yaş ve 2-4 yaş deneyimleri, her gün sahip oldukları deneyimlere göre bu yıllarda öğrendikleri ve gelişim ve büyümeleri için temeldir. Çocuklar için başarılı bir kurs, öğrenmeleri gerektiği güvenini onlara veren duygusal bağlantılara bağlıdır.
Anadil dil Öğrenimi
Çocuklar için İngilizce programları geliştiren ve öğreten otuz yıllık deneyim, anadilin İngilizce öğretmek için en iyi yol olduğunu gösterdi. 2-4 yaşındaki küçük öğreniciler, ana dillerini öğrenirken aynı zamanda İngilizce öğreniyorlar. En etkili öğretme yöntemi ana dillerini öğrendikleri yolla aynı şekilde İngilizce öğretmektir. Çocuklar okuma ve yazmadan önce anlama ve konuşmayı öğrenirler ki bu dilin doğal öğrenilme şeklidir. Bu okulda öğretildiği gibi değildir. Okullar okuma ve yazma odaklı öğretirler ve öğrencinin ilerlemesini ona göre değerlendirirler, konuşma sıklıkla sonradan gelir. Bunun nedeni sınıfların büyüklüğüdür, öğretmenlerin 15, 25 ve hatta 30 kişilik sınıflarda öğrencilerin konuşması için yeterli zamanı yoktur. konuşmadan önce okuma ve yazmayı öğretme yöntemi bir dil öğrenme için etkili bir yol olarak görünmez. Konuşulan dilin temel ve işlevsel kelime haznesini bir çok tekrarla, olumlu pekiştirme ve eğlence ve oyunlarla pratik edilmesi dil öğrenmenin temelidir.
Öğrenme Şekilleri
Erken yaşta İngilizce programının sağlaması gereken araçlardan biri, öğretmenden çocuğun ne öğrendiği veya ne öğreneceğine ilişkin aylık veya üç aylık güncellemelerdir. Bu yaş grubu için geliştirdiğim öğrenme materyalleri çocuğa evde öğrenme materyalleriyle birlikte sağlanır. Bu evde öğrenme materyalleri, çocukların ana dillerini öğrendikleri gibi, doğal şekilde İngilizce öğretmenin çok önemli bir parçasıdır. Bu yolla aileler çocuğunun ne öğrendiğini tam olarak görebilir ve duyabilirler.
Öğrenmenin bir çok kez tekrarı olduğunu unutmamak önemlidir. Öğretmek yerine, öğrenmek için fırsat sunuyoruz. Her çocuk bunu kendi yoluyla yapacak. Her çocuk kendi özel öğrenme şekline sahiptir. Çoğu çocuk devinduyumsal öğrenicidir. Bu onların hareket ve temaslar öğrenmesidir. Hareket ve temas güçlü duyumsal öğretme araçlarıdır. Geliştirdiğim programlar sınıfta öğrenmeyi teşvik eden şarkılar, hikayeler, videolar ve uygulamalar içeriyor. Öğrenme materyalleri ayrıca işiterek ve görerek öğrenen çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya uygundur. Bu her çocuk kendine en uygun yolla İngilizceyi öğreneceğini garanti ediyor.
Çocuklar farklı tempolarda öğreniyorlar ve her çocuk öğreniyor. Ailelerin endişelenmesine gerek yok. Helen Doron İngilizce kursları çocuklara doğal bir şekilde öğreten bir metodolojiye dayanır. Erken yaş grupları için, öğrenecekler ve ölçmeye gerek yok. Bütün gün öğreniyorlar. Helen Doron İngilizce öğretmeni Leior Resnick, öğrencilerinin ailelerinin, kendi dillerinde çocuklarına bir şey okurken, çocuğun kelimeleri sıklıkla İngilizce söylediğini belirteceklerini anlatıyor. Şöyle devam ediyor, “Derste bulunan aileler, çocuklarının benim sorularıma ve öğretiklerime verdikleri tepkilere, katılımcılıklarına ve konuşma yeteneklerine çok şaşırdı. Aile ne söylediğini anlamasa bile, çocuklarının İngilizce ortamına tamamen uyum sağladığını görüyorlar.”
Sıralama ilerlemeyi getirir
En yüksek kalitedeki programlar sistematik kurslar sunuyor, böylece ebeveynler kursun birbirlerine dayalı olduğunu biliyor. Çocuk programla gelişme gösterdiğinde, öğrenmek için doğal bir ilerleme vardır; Çocuklar rastgele bilgi kazanmazlar. Hiç bir aşamada ailelerin, materyallerden bazılarını kaçırırsa çocuğunun başaramayacağını düşünmelerine gerek yoktur.
Hiçbir şey kaybolmaz
Çocuğunun İngilizce konuşurken, kendi diliyle karıştırmasından endişelenen aileler için, dilin beyinde aslında fiziksel bağlantıda olduğunu onaylayan yeni bir bilgi var. Çocuk kendi dilinin konuşulduğu ortamdan tamamen ayrılsa dahi, dil kaybolmaz. Kasım 2014 tarihli bir rapora göre “kayıp” dil beyinde kalıcı bir iz bırakır. ABD Ulusal Bilimler Akademisi Tutanaklarında (PNAS) yapılan çalışma, bir çocuğun başka bir dil konuşulan ortama taşındıysa veya ikinci bir dil konuşuyorsa, birinci yaşında maruz kaldığı dilin “silinebileceğini” anlayışına karşı çıkıyor.
İki veya daha fazla di öğrenme tavsiyeleri bellidir. Çocuk ikinci dili anlık veya sıralı şekilde öğrense de, dil ilk günden başlar. Duydukları her şeyi, kullanmamış olsalar dahi, bir noktada dışarı çıkartacaklar. Aileler, çocuklarına güvenmeliler ve onların İngilizce dil dersinde olmaktan mutlu olduğunu, aslında öğrendiklerini anlamalılar.

Kategoriler: Blog.